Alimin Ölümü Alemin Ölümü
Kurban bayramı arifesinde yer yüzden bir yıldız kaydı. Diyanet işleri Başkanımız Mehmet Görmez Bey ve daha nice hoca efendilerin de üstadı, hocaların hocası, Elazığ Karakoçan ilçesi Kızılpınar köyünden değerli üstat, Seyda Melle Halil (İbrahim Halil Aydın) darı bekaya intikal eyledi. 2011 yılında Başkan Görmezin davetlisi olarak gittiği Hac görevini ifa ederken Arefe günü Arafat’tan indikten sonra beyin felci geçirerek Rahatsızlandıktan sonra tedrisat hizmetlerine kendisi devam edemedi. O tarihten bu yana rahatsızlığı devam etmekteydi. Kısmen toparlansa da tamamen sağlığına kavuşamadı. Son bir yılını ise tamamen yatağa mahkûm geçirdi.
İşte yine bir arife gününde 23.09.2015 günü akşam namazı vaktinde rahmeti Rahman’a vasıl oldu. Üstadım Seyda Melle Halil Bayramın 1. Günü Gaziantep Şeyh Fethullah Camii hazinesine defnedildi. İzdiham, hüzün ve coşkuyla iç içe anlatılması zor bir durum. Ya da bizim için hüzün ama Seyda için asıl bayram. Çünkü Onun (rh.a) için yüce dosta visal günüydü.
Ömrünün son beş yılında ağır hastalıklarla imtihan olundu. Ama hem kendisi, hem de evlatları, bu imtihanı alınlarının akıyla ve başarıyla geçtiler. Özellikle oğlu Ziyaeddin Bey kardeşim, tüm aile bireyleriyle beraber, 7/24 üstadın hizmet nöbetinde idiler. Allah ecrini çoğaltsın. 21. Asırda az insana nasip olan bir sabır ve evlatlık örneği sergilediler. Bu vesileyle kendisine takdir ve teşekkürlerimi sunmak isterim. Çünkü birçoğumuzda üstadın çok hakkı vardı ve ona hizmetle ilgili elimizden dua dışında pek bir şey gelmiyordu. Yani Ziyaeddin kardeşim bizim de yükümüzü hafifletmiş oluyordu.
İlim ve irşat fedaisi
Üstat Seyda Melle Halil, 90 yıllık ömrünün asgari 70 yılını ilme, irşada ve İslam’a hizmete adadı. 16 yaşında ailesinden ayrılarak Bitlis-Nurşin’e (Güroymak) giderek Şeyh Hazretin medresesinde Şeyh Mahsum ve mahdumu Şeyh Nurettin MUTLU’nun talebesi olarak tedrisatına başlamış ve rahmetli Molla Sadreddin YÜKSEL ile aynı dönemlerde talebelik hayatını sürdürmüştür. Buradaki tedrisatına yedi yıl devam ettikten sonra yine Şeyh Hazrete bağlı Suriye’de Tel-Maruf köyünde bulunan medreseye geçip tedrisatına orada devam etmiştir. Burada Şeyh Mahsum ve kardeşi Şeyh Alaeddin Haznevinin talebesi olarak tedrisatına devam etmiştir. Burada sekiz yıl tedrisatını sürdürdükten sonra icazetini Şeyh Alaeddin Hazneviden almış ve aynı zamanda Şeyh Alaeddin kendisini halifesi olarak tayin etmiştir.
Türkiye ye döndükten sonraki yılları tamamen ilim ve irşat hizmetleriyle dolu dolu geçmiştir. Memlekete dönünce 1960 yılının darbe yıllarında askerlik görevini İstanbul’da tamamlamıştır. Askerlik sonrası önce kendi köyü olan Karakoçan, Kızılpınar Köyünde, ardından Gahmut ve Sarıcan köylerinde medrese açıp talebe yetiştirmeye başlamış olup, 1965 yılında Hocası Şeyh Alaeddin Haznevinin isteği üzerine Memleketini bırakıp Gaziantep’e gelip yerleşerek hem tasavvufi hizmetlerini hem de medrese hizmetlerini burada devam ettirmiştir. 3 yıl kadar Gaziantep Sinan köyünde, 1968 ile 1988 yılları arasında Gaziantep Nizip ilçesine bağlı Altındağ köyünde hem resmim imam olarak görev yaparken Medresesinde her dönem 30 ile 35 arası talebeye ders vermiştir. Aynı zamanda Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, İskenderun ve diğer civar kentlerden halka tasavvufi hizmetler ve irşat hizmetlerinde bulunmuştur. Yetiştirdiği talebeleri arasında Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez gibi ülkemize hizmet eden daha birçok değerli hocalarımız da bulunmaktadır.
Seyda 1988 yılında imam hatiplik görevinden emekli olarak Gaziantep merkezine yerleşmiş ve burada kendisinin özel gayretleri ve hayırsever Müslümanların katkıları ile bir cami ve medresenin temelini atmıştı. Ben fakir de 82-84 yıllarında iki yıl Seyda’nın rahle-i tedrisatında bulunduktan sonra askere gitmiş, dönüşte de ilim tahsiline devam etmek üzere doğuya gitmiştim. Siirt, Bismil ve Midyat ’da tamamladığım medrese eğitiminden sonra üstadımın isteği üzere Gaziantep’e dönerek Bu medrese de üstatla beraber ilim hizmetlerine başladım.
O günden bu yana bu medresemizde 30-40 arası yatılı talebeyle ilim hizmetleri devam etmektedir. Bu bereketli temelden benzeri hatta daha geniş on medrese daha neşet etmiş. Şu anda AYDER ve DKV (Davet ve Kardeşlik Vakfı) Gaziantep bünyesinde üç yüz civarında talebeyle ilim hizmetlerimiz devam etmektedir. Bu medreselerimizden yüzden fazla talebe icazet almış olup, Gaziantep’teki bu hizmetlerimizi bu medreselerden icazet alan talebelerimiz devam ettirmektedirler. Âcizane ben Ankara’ya intikal ederek, aynı hizmeti Ankara Keçiören Osmanlı camii ve külliyesi bünyesinde devam ettiriyor olsam da Gaziantep’teki hizmet neredeyse ulu bir çınar olmuş ve gelişerek devam etmektedir.
Mevla’m üstadımızdan razı olsun ve onu razı kılsın. Mekânını cennet, makamını ali eylesin. Ailesine sabrı cemil ihsan eylesin. Evlatlarından, neslinden onun izini takip edecek Âlimler yetiştirmek nasip eylesin. İlim ve İslam’a hizmeti onların bıraktığı yerden devam ettirmeye bizleri muvaffak eylesin. İlim camiasının başı sağ olsun. Üstadın bazı anılarını bir sonraki yazıda paylaşalım inşallah. Selam… Dua…
Muhammed Özkılınç