Cehalet Eken İlim Biçemez
Maya takvimi, kıyamet falan tartışılırken, birde üstüne 12.12.12 tarihi çıktı. Şöyle veya böyle bidat ve hurafelerin üzerine atlayıveriyoruz. Bizim için hayati önem arz eden, dünyamızın huzuru, ahiretimizin de saadet kaynağı olan onca ayet ve hadislere kulak vermeyiz de, uydurmasyon; hikâye, israiliyat ve hurafelereyse gözü kapalı dalıveririz.
Bir arkadaşım, yolculuk esnasında yol kenarında bir pınar başında mola veriyor. Islak mendilini kurusun diye oradaki bir ağaca sermek istiyor. Ancak hava rüzgârlı olduğundan, mendili bir dala bağlıyor, sonra da mendili unutarak hareket ediyor. İki hafta sonra aynı yerden geçerken yine duruyor ve mendili de aklına geliyor. Mendilini serdiği ağacın yanına varıyor ki bir de ne görsün. Ağacın her tarafına rengârenk çaputlar bağlanmış.
Peki, bu cehalet bize nereden bulaştı? Bu insanlar yerden bitmedi, gökten de yağmadı. Bu ülkede bir gecede milyonlar ümmi olarak sabahladı. 19 yıl boyunca ezanımız bile yasaklandı. Elifba bulundurmak eroinden, silahtan, bombadan daha tehlikeli görüldü. Asılan, infaz edilen, sürgün ve zindanlarda çürütülen âlimlerin sayısı bilinmiyor. O günlere ait tarihi arşivler hala açılamıyor. Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek kan donduran kanunlar çıkarıldı. Yıl 2012 şimdilerde 2023 vizyonunu konuşuyoruz ama ensemizde boza pişiren bu dogmaları hala konuşamıyoruz bile… Hani her tür dogmaya karşıydınız.
Cehalet eken ilim biçemez ki. Cehalet eken, bidat, hurafe, şirk ve her kötülüğün kaynağı olan cehalet biçer. Bu ve diğer tüm kötülüklerden kurtulmak istiyorsak yeniden İslam’a, İslam’ın temeli olan ilim ve bilime daha hızlı dönüş yapmak zorundayız.
Bazı hurafe örnekleri:
- Hıdrellez adı altında akarsu ve benzeri yerlerde dilek tutmak.
- Aya Yorgi yokuşunu yalın ayak çıkarak veya herhangi bir kiliseye giderek dilek tutmak.
- Hıra veya Ashabı kehf mağaralarındaki dar dehlizden geçerek dilek tutmak.
- Nevroz ve Mihrican gibi cahiliye zamanına ait bir takım bayramları ihya etmek.
- Noel ve yılbaşı altında adı altında yapılan; kutlama, şenlik, parti, kokteyl, resepsiyon vb. uygulamalar…
- Şans kader kısmet çekilişleri adıyla yapılan; tombala, milli! Piyango, toto, loto, sayısal loto, ganyan, idaa, vb. devasa kumarlar.
- Türbelerden, ölü veya diri insanlardan yardım istemek.
- Mürşitlerin her zaman her yerde müritlerini görüp kontrol ettiğine inanmak…
- Türbelerde kurban kesme onlara kurban adama. (türbelerde Allah (cc) adına kurban kesmek haram, türbedeki zat adına kesmek ise şirktir ve her iki halde de bu kurbanın eti yenilmez.
- Şehir girişi veya meydanlarda siyasetçi vb. kimselerin karşılanması esnasında kesilen kurbanlar da böyledir.
- Türbe ve yatırlara dilek için mum yakma, çaput bağlama, taş yapıştırmak…
- Türbelerden teberrük niyetine taş, toprak almak veya toprak yemek…
- Kuyulara, havuzlara dilek niyetine bozuk para atmak…
- Yıldız kayarken dilek tutmak…
- Cuma günü veya gecesi temizlik yapmama, çamaşır yıkamama, evi süpürmemek… (hâlbuki İslam temizlik dini olup, temizlik yapmak hiçbir zaman yasak olmadığı gibi, özellikle Cuma günü veya gecesinde gusül yapmak, tırnak kesmek, koku sürünmek ve temiz elbiselerle cumaya hazırlanmanın sevabı daha fazladır.)
- Gece aynaya bakmama, saç taramama, tırnak kesmeme vs.
- Ev dükkân gibi herhangi bir mekânın, bineğin, eşyanın, insanın veya hayvanın uğursuzluğuna veya tersine uğurluluğuna inanmak…
- Baykuş konan eve bir felaket geleceğine inanmak…
- Kara kedi veya köpeklerin uğursuzluğuna inanmak… Bunların, bir insanın önünden veya iki insanın arasından geçmelerini uğursuzluk olarak değerlendirmek…
- Bina, araba vb. yerlere nazar boncuğu, nal, terlik, kurukafa vb. nesneler takmak…
- Çocuklara, nazar boncuğu, şeb, sarımsak, süpürge figürü, çubuk vb. nesneler takmak.
- Çocuğa kurşun eritme, başı üzerinde bir tutam tuzu yedi defa döndürüp ateşe atmak.
- Kara çarşambanın uğursuzluğuna inanmak.
- Yarasanın kanadından su içmenin uğur ve sevabına inanmak…
- Büyücü, sihirbaz, müneccim, arraf, kahin, tarotçu, cindar, medyum vb gaybı bildiğini iddia eden cambazlara gitmek haram, söylediklerine inanmak ise şirktir.
- Kader ve baht bağlama ve çözmeye inanmak.
- 7. 40. 52. gün inançları ve bu günlere mahsus hayır ve dualar ihdas etmek.
- Çocuk yürüme çağına gelince köstek, kesme aksi halde yürümesinin arızalı olacağına inanmak.
- Mektup veya mesajla kısmet zinciri çevirmeler.
- Cuma geceleri nikâh tazelemek…
- Burçlar falı, kahve, buğday, karpuz vb. fallar. (fala inanma falsız da kalma)
- İki bayram arasında evlenmeme, nikâh kıymamak…
- Konuşamayan çocuğun ağzında cami anahtarı çevirmek…
- Çocukların göbek bağı ve sünnet derilerini cami avlusuna gömerek bundan uğur ummak…
- Çekilen veya düşen diş dama fırlatılırsa, dişin düzgün çıkacağına inanmak…
- Çocuğun alnına, ekmek sacının altına haç işareti çizmek…
- Kundağa sararken çocuğa istavroz çıkarttırmak…
- Köstebeği bir nefeste boğmanın uğurluluğuna inanmak
- Çocuğu olmayanların Mehmet isimli 7 kişiden topladığı paralarla gümüş çivi alıp kâbetullaha çaktırması.
- Veysel Karani veya Seydi Vakkas türbesi gibi yerlere uğramadan geçenlerin bir musibete uğrayacaklarına inanmak.
- Balıklı gölün balıklarından yemenin felaket getireceğine inanmak…
Hurafe ve batıl inançlara değil vahye kulak verelim;
“Hak’tan sonra sadece sapıklık vardır. O hâlde, nasıl oluyor da (Hak’tan) döndürülüyorsunuz?” (yunus 10/32)
“Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allah’ınkinden daha güzeldir?” (Maide 4/49-50) Selam… Dua…
Muhammed Özkılınç