Cellatlar 2
Cellatlar Cellat Namzetleri Ya da
İslam Düşmanı Müslümanlar 2
Halen cellatlığa fiilli olarak devam eden ikinci yapı, Daeş’tir. Tabi onunla ortak hareket eden irili ufaklı nice örgütler de mevcut. Bunların da önemli özelliği, kendilerinden başka Müslümanları mürted görmeleridir. Tabi mürteddin katli vaciptir. Ha mürted olana dahi yeniden hidayet için tebliğ yapılması, geri dönüş için bir şans verilmesi falan olmasa da olur. İçtihadı kendisinden menkul bu örgütleri bağlayan herhangi bir kaide kural yok.
Bu örgütler, kendilerini İslam şeriatına göre hareket eden tek cemaat veya devlet olarak görmelerine rağmen, birçok konuda İslam’ın bedihi olan nice hükümlerine aykırı davranmaktadırlar. Gerçi işin hemen başında kendilerinden başka her kesi mürted görmeleri, en büyük yanlışları ve diğer birçok yanlışlarının da kaynağıdır ama olsun.
İnfaz ettikleri Müslümanlara, yanlışlarından dönmeleri, yeniden hidayete ermeleri (!) için bir şans vermiyor, direk infaz ediyorlar. Bu insanlar öldürülmeyi gerektirecek ne gibi bir suç işlediler, kim, hangi kriterlerle ve nasıl tespit yapıyor. Burası meçhul. Veya böyle bir tespite gerek olup olmadığına da kendileri karar veriyorlarsa, iş kolay. İmha etmek üzere programlanmış bir örgüt, öldürmeye şartlanmışsa kedince bir bahane buluyor öldürmeye. Haklı haksız fark etmez. Kurt kuzuyu yemeye karar vermiş bir kere…
Başka garip bir sapmaları, kendilerinden başkalarını kâfirler ve mürtedler olarak ayırıp, öldürme önceliğini mürtetlere vermeleri… Düşünebiliyor musunuz, Beşşar ve Şia kâfir, onlarla savaşan muhalifler ise mürted… Yahudi kâfir, Yahudi’yle savaşan Hamas vb. Müslümanlar mürted… Sisi kâfir, onunla mücadele halindeki “İhvanı Müslümin” mürted… Dolayısıyla mürtedlerin cezalandırılması, kâfirlerinkinden öncelikli. Mürted’ler halledilmeden, kâfirlere karşı başarılı olunamazmış. Şimdilik asıl düşman yerine kendi kardeşlerini öldürmek için bahane olarak bunu ileri sürüyorlar.
Buna delil olarak da Selahaddin Eyyubi ümmet birliği için öncelikle Şii Fatımileri ortadan kaldırmasını delil olarak kullanıyorlar. Tabi bu tersinden bir yaklaşım ama olsun küçük bir benzerlik var ya tersinden doğrusundan olması fark etmez. Selahaddin Eyyubi, ümmet birliğini sağlayıp haçlıları dize getirmek için Fatımileri dize getirdi. Bunlarsa ümmetin tamamını imha edip haçlı Siyonist ittifakını ihya etmeye çalışıyorlar. Tabi söylemler farklı. Malzeme olarak yeterince cihat, vahdet ve kardeşlikle ilgili ayet ve hadis var.
Bunların düşüncesine göre, yüz milyonluk Şia’yı çıkarırsak, bir milyar, altı yüz milyonluk İslam ümmetinin tamamı mürted. Mürtedleri imha edip ortadan kaldırdıktan sonra sıra kâfirlere gelecek. Böyle bir şey de mümkün olmadığına göre, bu örgütü kurgulayan üst akıl, dersine iyi çalışmış, planını çok ince ve derin yapmış demektir. Yani Müslümanlar sürgit birbirlerini öldürmeye devam edecekler.
Bu örgütleri kurgulayanlar da bazen hakem rolünde, bazen bir kısmı o tarafa, bir kısmı da diğer tarafa yardım eden rolünde parsayı toplamaya devam edecekler. Her tür silahlar, protez organlar, ilaç, inşaat ekipman ve malzemeleri satmakla, ümmetin enerji kaynaklarını talan etmekle, servetlerine servetler katacaklar.
Bu arada birkaç yüz milyon Müslümanın ölmesi, iki milyara yakın nüfus içinde çok bir şey ifade etmez. Kaldı ki zaten ihtiyar dünya 6-7 milyar nüfusu zaten taşıyamamaktadır. Ne kadar eksilirse dünyanın yükü o kadar hafifler. Evet, kendilerini dünyanı sahibi olarak gören ve dünyaya nizamat vermeye çalışan emperyalist, siyon haçlı ittifakı aynen böyle düşünüyor. Ayrıca batılılar, nüfus planlaması planıyla yok oluşa doğru giderken, Müslümanlar bu tuzağa yeterince düşmediler. Hala çoğalmaya devam etmektedirler. Dolayısıyla savaşlar, katliamlar, terör ve anarşi yoluyla azaltılmaları, nüfus planlamasıdır. İşte öldürmeye odaklanmış Şia Daeş vb. kimi örgütler, aslında bu projenin bir parçasıdırlar. Tabi bu projenin farkında olmayıp, ezberledikleri cihatla ilgili birkaç ayet ve hadisle ölüm tarlalarına dönüştürülen bölgelere koşarak giden Müslümanların çocukları çoğunluktadır ama ne fark eder. Kıyma makinası dönmeye devam ediyor ve şöyle veya böyle ümmeti kıymaya devam ediyor. Bu hamasi gençlerin ölmesi de mürted görüp Müslümanları öldürmeleri de, ümmet kıyımıdır sonuçta… Devam edeceğiz inşallah. Selam… Dua…
Muhammed Özkılınç