DKV Medreselerinin İlkleri

Biz medreseliler genel olarak reklam ve tanıtımdan hoşlanmayız. Bunun sebepleri, her kişiye göre değişebilir. Ama âcizane Kanaat’ımca, biraz ecir zedelenmesi endişesi, biraz gösteriş korkusu, biraz da 28 Şubattan kalan çekingenlik ve endişe sebebiyle olsa gerek. Ama bu gün bu kuralı müsaadenizle kısmen bozmuş olalım. Kaldı ki reklam ve tanıtım şahsi değil, hakka hizmet amaçlı olunca durum değişir.
DKV değişik bölgelerde 25 civarında medresede yedi yüz civarında ilim talebesine ileri düzeyde eğitim vermektedir. İcazet almış veya almaya hak kazanmış öğrenci sayısı iki yüzün üstündedir. Bu medreselerimiz konusunda ehil ve donanımlı üstatlarıyla değişik âlimler birliğinde de temsil edilmektedir.
İslam ve insanlık tarihinde medreselerin nice altın çağları yaşanmıştır. Ancak ne yazık ki, bizim ülkemizde, bir asra yakın yetim ve öksüz bir devre geçirmiştir. Yeni Türkiye döneminde yeniden ivme kazanmaya başlayan medreselerde de artık bir yenilenme zamanı gelmiştir. İşte bu yeni devrenin arifesinde, değişik medreseli kuruluşların henüz konuştuğu kimi konularda, yıllar öncesinden hem de 28 Şubat sürecinde, DKV medreseler birimi gerekli adımları atmış durumdadır. Bu adımların bir kısmını şöyle özetleyebiliriz.
- Şahıs değil kurum medreseleri… Bu ilklerin önemli birisi, müesseseleşmektir. Allah (cc) a hamdolsun ki, DKV medreseleri, otuz yıldır şahıs medreseleri olmaktan çıkıp, bir camianın medreselerine dönüşmüştür.
- Medreselere özel müstakil bir birim… DKV bünyesinde medreseler birimi oluşturulmuş, periyodik toplantılarla medreselerin gidişatı, tecrübe paylaşımı yapılmaktadır. Bu toplantılarda gereğinde programın da artı eksileri değerlendirilmektedir.
- Kolektif aklın bereketi… Bu müesseseleşmenin getirdiği birçok hayır ve bereketler var. Gerek medrese birimi, gerekse talebeler arası iletişim ve ilişkilerde bir bereket oluşmaktadır. Sosyal, siyasal kültürel açıdan talebelerde daha geniş bir ufuk geliştiği gibi, öğrencilerin tahsilini de olumlu etkilemektedir.
- Programda revizyon… Bu konuda daha önce birkaç yazı yazmıştım. En az yirmi beş yıl önce, birçok kişisel medresenin adeta tabu gibi gördüğü medrese programında revizyona gidilmiştir. Elbette mükemmeli yakalamak kolay değildir. Ancak var olan medrese programlarına kıyasla, ciddi artılardan bahsedebiliriz. Tabi bu revizyon, medrese programında eksi değil, artılara vesile olmuştur. Gramer konusunda detaylarda kimi ekleme çıkarmalar yapılmışsa da doğu medreselerinde var olan programın temel esaslarına halel getirmemiştir. Hadis ve usulü, fıkıh ve usulü, tefsir, siyer, davet fıkhı vb. şer’i ilimlerde ise tam bir reforma vesile olmuştur. Diyebiliriz ki klasik medreselerde okunan kitapların üç katı kitap, aynı süre içerisinde okunmaktadır.
- Medreselerde program birliği… Mezkûr program, DKV bünyesinde faaliyet gösteren tüm medreselerde uygulanmaktadır.
- Sınıf sistemi… Medreselerimizin programında sınıf sistemine geçilmiş olup her öğrenci bitirdiği sınıftan sınavla bir üst sınıfa geçmektedir. Bu da öğrencinin dersinde ciddiyetle çalışmasına vesile olmaktadır. Tabi günlük ve haftalık sınavlar ayrıca yapılmaktadır. Tabi bu sınıf sistemi, şimdilik programla ilgilidir. Dersin işleyiş biçiminde ise yeni nesil medreselerimizde başlamış durumdayız.
- Kurumsal icazet… Medreselerimizde önemli bir ilk de, medrese üst kurulunun oluşturduğu, uzman üstatlardan bir icazet komisyonu oluşturulmasıdır. Yedi sınıfın tamamı bitiren veya altıncı sınıfı bitirip yedinci sınıfa devam eden talebeler, bu komisyon tarafından mülakata alınmaktadırlar. Bu mülakattan başarıyla geçenler, icazet almaya hak kazanmaktadırlar.
Şunu da ifade edelim ki zeki ve çalışkan bir talebe, bu yedi sınıfın kitaplarını en geç beş yılda tamamlamaktadır. Normal bir talebe altı yılda, biraz daha kapasitesi az veya ihmalkâr bir talebe ise, yedi yıla kadar uzatabilmektedir.
Aslında DKV medreler birimi olarak bizim yaptıklarımız elbette kafi değildir. Daha yolun başındayız. Ancak medreselerin en sıkıntılı dönemlerinde bu yapılanlar da az değildir. Tüm medreselerin, bir çatı altında toplanarak, hep beraber çok daha ciddi reformlar yapmaya ihtiyaç var. Çağın teknolojisi ve gelişimine uygun ama kendine özgü disiplin ve vakarını da koruyarak geliştirilmesi gerekir. Mevla’m o günleri de gösterir inşallah. Selam… Dua…
Muhammed Özkılınç