Medreselerimizin Farkı 4

01.06.2016
Medreselerimizin Farkı 4

DKV (Davet Ve Kardeşlik Vakfı) olarak

MEDRESELERİMİZİN BAZI BİLİNMEYEN YÖNLERİ

Âcizane mensubu bulunduğum DKV (Davet Ve Kardeşlik Vakfı) olarak, az imkânlarla çok işler yapan bir camia konumundayız. Şartlar ve konumumuz gereği de hep reklam ve tanıtımlardan geri durduk. Şimdi camianın prensipleri dışına çıkarak bu gün biraz reklama girmek istiyorum. Tabi şahsi bir reklam değil, tamamen hasbi bir hizmette tecrübe paylaşımı niyetine… Çünkü insanımız medreseleri genel olarak dört duvarın dışına taşamayan, geçmiş, bu gün ve gelecekle pek ilgilenmeyen, dar ufuklu müesseseler olarak tanımaktadır.

Twitter

Fakir ve değerli bazı üstatlarımız MEDAV (Medrese Âlimleri Birliği Vakfı) ve ESAB (Ehlisünnet Âlimleri Birliği) de üyesi olup, bu müesseselerle de program ve tecrübe paylaşımlarına devam etmekteyiz. Bizden program konusunda destek isteyen değişik camialara gereken desteği vermeye çalıştığımız gibi halen de bu konuda isteyen her müesseseyle bilgi ve tecrübe paylaşımına da açık olduğumuzu ifade etmek isteriz. Burada arz edeceğim bilgiler, sadece tanıtım amaçlı kısa ve öz bazı bilgilerdir. Elbette onlarca medresede yüzlerce ilim talebelerini ilgilendiren bir programın, içerik ve işleyişi elbette daha geniştir. İsteyen kardeşlerimizle daha detaylı paylaşımlar yapabiliriz. Maksat ilme ve İslam’a hizmettir.

 Medreselerimizin Bazı Özellikleri

İlmi Açıdan

  • DKV (Davet Ve Kardeşlik Vakfı) olarak, kimi ilmi kurum ve kuruluşların daha yeni gündeme aldıkları, müesseseleşmeyi 1989 yılında başlattık. Yani şahıs değil de bir nevi dava medreseleri konumuna oturttuk. Medrese programımızı takriben yirmi yıl önce, geniş katılımlı çalıştaylar ve istişarelerle revize edip zenginleştirdik.
  • Bizim medreselerimizde bilinen medrese programına göre ortalama 3 kat daha fazla kitap okutulmaktadır. Zira her öğrenci günlük en az 3-4 ders okumaktadır. Medreselerimizin programı doğu medreselerinde var olan, Nahiv-Sarf kitaplarına ek olarak yeteri kadar da değer temel İslami ilimlerle desteklenmektedir. Yani talebe sadece Arapça gramere boğulmayıp, yeterince sair İslami ilimleri de tahsil etmektedir. Hadis olarak her öğrenci, 40 hadisi okuyup ezberler. Riyaz-us Salihin ve Sahihi Buhari’yi ve iki tane de hadis usulünü okur. Her Hanefi öğrenci, aşamalı olarak üç tane Hanefi fıkhı, Şafii de üç tane Şafii fıkhı okur. Doğu medreselerinde okunan kitaplara ek olarak yine aşamalı üç tane usul-ül fıkıh okur. Ayrıca akaid, siyer, tefsir, mantık, istiare, bed’i, beyan vb. kitaplarda da bilinen medrese programından daha zengin bir uygulamamız mevcuttur. Bununla beraber tahsil süresi Doğu medreselerinden uzun değil, belki daha kısadır. Bunun sırrı; program, disiplin ve takiptir. Böylece talebenin zaman israfı engellenmektedir.
  • Medreselerimizde metin ezberi, bu metinlerin ders öncesi günlük dinlenmesi, sınav gibi test edici tekrarlar yapılmaktadır. Ayrıca haftalık, aylık ve her kitap bitiminde o kitaptan toplu sınavlar yapılmak suretiyle sınıf geçilmektedir. Son yıllarda doğu medreselerinin bazılarında bu konuda kısmi gelişmeler olmakla beraber, henüz işin başlangıcındadırlar denebilir. Birçokları da biz büyüklerimizden ne gördükse onu uygularız düşüncesiyle eski tas eski hamam konumunda devam etmektedirler.
  • Her öğrenci günlük asgari kendisinden alt sevide üç öğrenciyle onların derslerini müzakere yapar. Kendi derslerini de kendisinden üstte olan üç kişiyle müzakere yapar. Böylece okunan derslerin zihinde yer edip, meleke olması sağlanmaya çalışılır.
  • Bizim medreselerimizde Gramer bilen, ilmi meslek olarak değerlendiren Melle’ler değil… Namaz kıldırma memuru veya başarılı bürokratlar da değil… Peygamber varisi, Rabbani, davetçi âlimler yetiştirilmek hedeflenmektedir.

Sosyal Ve Kültürel Açıdan

  • Medreselerimizde talebeler günü birlik sırasıyla imamlık, hutbe verme, müezzinlik vb. şeyler yaptırılarak talebelerin çekingenliklerini atmaları ve tecrübe kazanmaları sağlanır. Öyle ki hocaların mevcut olduğu ortamda öne geçip imamlık yapar ki, ilerde her hangi bir yerde de bu vb. görevleri çekinmeden yapabilsin.
  • Medreselerimizde dostunu düşmanını tanıyan, ümmetin dertleriyle dertlenen aydın davetçiler yetiştirmek hedeflenmektedir. Bunun için talebelere; sosyal, kültürel ve siyasal açıdan İslami bir ruh ve şuur verilmektedir.
  • İmkânlar ölçüsünde Yerel ve küresel bazda gündem takibiyle, evrensel bir İslami anlayış verilmeye çalışılmaktadır. Bunun için medreselerimize prensiplerimize uygun, gülük iki gazete, birkaç aylık dergi alınır.
  • Medreselerimizin kitaplığında Arapça ilmi eserlerin yanında, bir o kadar da Türkçe kitaplar bulundurulur. Günlük bir saat Türkçe okuma ve değerlendirme yapılarak, öğrencinin öğrendiklerini daha profesyonelce aktarabilecek bir davetçi olarak yetişmesi sağlanmaya çalışılmaktadır.
  • Yine talebenin bu yönünü takviye babında, medreselerimizde konunun uzmanı hocalar tarafından, Türkçe edebiyat, kompozisyon ve hitabet dersleri de verilmektedir.
  • Medreselerimizde ruhen ve fikren olduğu kadar, fiziki açıdan de tam yetişmiş olgun davetçi âlimler yetiştirmek hedeflenmektedir. Bunun için şartların elverdiği ölçüde değişik sportif faaliyetler de uygulanmaktadır.
  • Medreselerimizde talebelerin sadece günlük ders, medrese vb. ilişkileriyle değil onların maddi-manevi sorun ve sıkıntılarıyla da ilgilenilir. Bu gibi durumlar, hoca ve müderrislerce takip edildiği gibi, mir ve yetişkin talebeler tarafından da üstlenilmektedir.
  • Medreselerimizde hoca-talebe ilişkisinden daha çok abi-kardeş ilişkisi vardır. Bu disiplinin gevşemesi ve laubalilik demek değildir. Talebeye yürekten bir teslimiyet kazandırıldığında bu kendiliğinden gelişen ahlaki bir durumdur.
  • Talebelerimizin sadece medrese ortamındaki programıyla yetinmeyip, talebelerimize tatil dönemlerinde tatil boyunca yapmaları gereken uygun ödev talimatlar verilir. Böylece talebenin İslami kişiliği her zaman her yerde yaşayarak örnek olması hedeflenmektedir.
  • Yılda bir geleneksel olarak, medreseliler buluşmasıyla, mezun olan veya mezuniyete yakın talebelerin kardeşlik bağları tazelenmekte, dava, davet ve hizmette tecrübe paylaşımı yapılmaktadır.

Davet Ve Tebliğ Açısından

  • Medreselerimizde geçmişi ve bugünü bilen geleceğe yönelik plan ve hedefleri olan davetçiler yetiştirmek hedeflenmektedir.
  • Her talebe davetçilik provası konumundaki haftalık ders halkalarına dâhildir. Bu konuda gereken seviyeye gelen öğrenciler; kendi ders halkalarını oluşturur veya onlara bir ders halkası teslim edilerek, davet ve eğitimcilik yetenekleri geliştirilir.
  • Medreselerimizde vakit namazlarının ardından kısa hatireler yaptırılarak talebelerin topluma hazırlanmaları sağlanır. Böylece talebeleri araştırmaya teşvik etmek, konuşma kabiliyetini geliştirmek, heyecanlarını atmak ve karşılıklı nasihatleşmeleri sağlanmış olmaktadır. Bu aynı zamanda hitabet, davet ve tebliğin de pratik bir uygulaması olmaktadır.
  •  

Nefis Tezkiyesi Ve Ruh Terbiyesi Açısından

  • Medreselerimizde Kur’an ve Sünnetin ruhuna uygun bir nefis tezkiyesi ve ruh terbiyesi programı uygulanmaktadır. Bunun için günübirlik:
  • Her sabah, sabah namazını müteakip, toplu olarak, Kur’an ve Sünnetten me’sur dua, zikirler yapılmaktadır. Öğrenci tatil vb. zamanlarda da bunu ferdi olarak uygulamakla görevlidir.
  • Dua ve zikir programını müteakip, duruma göre toplu veya ferdi, günlük Kur’ani virdin okunması.
  • Her akşam; yine toplu veya ferdi kardeşlik duasının okunması.

Haftada iki gün; Pazartesi ve Perşembe oruçlarının tutulması ve iki gün aynı zamanda teheccüde de kalkılması. Tabi başlangıç aşamasındaki öğrencilere haftada bir gün olarak uygulanmaktadır.

Muhammed Özkılınç

YouTube
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

webnorya © - Muhammed Özkılınç