Noel’e Hayır
Önce birkaç ayet ve hadisi tefekkür edelim.
“Kitap ehlinden birçoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi, içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler.” (Bakara 2/109)
“Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.” (Ali İmran 3/ 100)
“Andolsun, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyi getirsen de, onlar yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun.” (Bakara 2/145)
“Her kım bır kavme benzemeye özenirse o da onlardandır” ( Sünen-i Ebi Davut C: 4, Sh: 44, Beyrut)
“Sizden öncekilerin yoluna karış karış, kulaç kulaç uyarsınız. Onlar kertenkele deliğine girse, siz de peşlerinden girersiniz”, “Ey Allah Resûlü!, yahudi ve hıristiyanlar mı?” dedik. O da: “Ya kim?” diye cevap verdi” (Buhari, Müslim).
Her yılsonunda Noel ve yılbaşı adıyla yaşanan rezaletlerin ne aşamalara geldiği malum. Belediyeler taze çam fidanlarını bu çağdaş hurafeye kurban eden sefihlerden korumak için özel güvenlik ekiplerini harekete geçirir ancak yine de nice fidanlar katliama uğrar… Dünyanın dört bir yanında eğlence adı altında bizim kelimelerle ifade etmekten hayâ ettiğimiz vahşice haller dünyanın gözü önünde ve meydanlarda yaşanır… Hesapsız alkollü içkiler tüketilir… Alkol duvarlarını aşan nice zavallılar tüm insanlığın yüzkarası olacak manzaralar oluşturur… Karda buzda sızıp kalan leşler yine özel ekiplerce evlerine ulaştırılır vs. vs…
Batasıca batı insanlığa hep dert, keder, hayâsızlık, ifsat ve bunalım verdi. Bunu da çağdaşlık ilericilik ve özgürlük çikolatasıyla kamufle etti. Daha da korkunç olanı ise insanlığın, batının elindeki devasa teknoloji gücüyle hipnotize olması sebebiyle bunca insanlık dışı uygulamaları ilericilik ve çağdaşlık olarak görür hale gelmesi.
Öncelikle hatırlayalım ki, tarih boyunca hak ve batıl mücadelesi devam etmiş, etmekte ve edecektir. Geçmişte insanlık bu mücadelede daha çok sıcak savaşlara sahne olmuştur. Bu savaşların hemen hepsinde batılın taraftarları silah, teçhizat, erzak ve altyapı olarak kat kat güçlü olmalarına rağmen hakka karşı, iman ordularına karşı sıcak savaşta galip olamayacaklarını anlayınca, mücadelelerini soğuk savaş zeminine kaydırmışlardır. Günümüzde ise teknolojinin de verdiği üstünlükle batıl tamamen soğuk savaş cephelerini ele geçirmiş ve kıyasıya iman nesliyle savaşmaktadır. Noel vb. günlerde daha yoğun ve pervasızca kullanılan soğuk savaş vasıtaların bir kısmı şöyle sıralanabilir:
- Tv, sinema, tiyatro, internet ve benzeri görsel ve işitsel vasıtalar.
- Bu vasıtalardan gösterilen film, pop, rock ve benzeri erotik ve saptırıcı müzik ve yayınlar.
- Dergi, mecmua, gazete, kitap, takvim vb. yazılı ve boyalı basın. (BBM baldır bacak medyası)
- Uluslararası kumara dönüşmüş ve putlaştırılmış olan futbol, basketbol vb. spor dalları. (İslam, meşru spora karşı değildir. Hatta herhangi bir sporu spor olarak yapmak sünnettir.)
- Toto, loto, milli piyango, ganyan ve kumarhanelerde oynanan büyük kumarlar, cafelerdeki küçük kumarlar, bilardo vb. kumar ve şans oyunları ki türleri artırılarak türlü reklâmlarla neslimize musallat edilmektedir.
- Yerli ve yabancı sarhoş edici içki türleri, uyuşturucu maddeler vs. vs…
Batıdan bize taşınıp adet halene gelen Noel/yılbaşı, doğum ve ölüm yıldönümü, sevgililer günü, öğretmenler günü, anneler günü, babalar günü, engelliler günü vb günlere bakalım. Batı bunları neden üretti ve sair dünya ülkelerine neden ve nasıl yayıldı. Bu vb, özellikle sevgililer günü, Noel ve yukarda bir kısmına değindiğimiz ahlakı, hayâyı ve erdemi tehdit eden adetler insanlığa hiçbir şey getirmedi ama çok şey götürdü. Bu gibi uygulamalarla bir taraftan insanlığı tüketim ve eğlence kölesi yaparak onlardan büyük paralar söğüşlerken, diğer taraftan özellikle sevgililer günü Noel gibi uygulamalarla ar-namus, hayâ ve ahlak gibi ulvi değerleri yok etmek için çalışıyorlar. Çünkü özellikle İslam gençliğinin taşıyacağı manevi değerler onların kurduğu işgal ve sömürüye dayanan mimsiz medeniyete karşı direnecek tek güç kaynağıdır.
Muhammed Özkılınç