Muhammed Özkılınç – Eğitimci ve Yazar – muhammedozkilinc.com

Oy Kullanmak Caiz (mi?) 2

Geçen haftaki yazımıza gerek mail, gerekse mesaj olarak çok değişik tepkiler geldi. Eleştirenlerde vardı tebrik eden de. Maillere kısada olsa cevap vermeye çalıştım. Mesajların da tamamını okudum. Fakat hepsine tek tek cevap vermeye köşemiz müsait değil. Toplu cevap niyetine bu açıklamaları siz kardeşlerimle paylaşmak istiyorum.

Eleştiren kardeşlerim ilmi kriterler yerine, yıllardır devam eden hamasi yaklaşımlarda bulunmuşlar. Dolayısıyla yaklaşımları objektif olmamış kanaatindeyim. Bizim herhangi bir şirk sistemini meşrulaştırma gibi bir düşüncemiz olamaz. Aslında aynı şeyi söylüyoruz ama yaklaşım farklı. Mesele beşeri ideolojilerin izalesi ve ilahi adaletin ikamesidir.

Biliyoruz ki İslam’ın ihyasında, metodu yine İslam’ın kendisi belirlemiştir. O da “Nebevi Metot” diye tabir edilen hareket metodudur.

Twitter

Bu metot; ilim, amel, davet, cihat, teşkilatlanma, tasavvuf, siyaset vb. İslam’ın tüm şubelerini içerir. Hedefi kâmil manada Müslüman aile, Müslüman toplum, Müslüman devlet ve nihayetinde kâmil manada Müslüman dünyayı oluşturmaktır. Bu hedefi gerçekleştirmek için de mezkûr şubelerin her birini gerektiği zaman ve mekânda gerekli oranda kullanmayı öngörür.

Bu açıdan baktığımızda parti kesinlikle bir metot değil, asıl metot içinde küçük bir şube, hatta bizim ülkemizde tüzüğü ile ele alırsak metotla hiç alakası olmayan ancak yaşadığımız coğrafyada gayri-ihtiyari bir vakıa olup İslami hizmetlerin önünü açmada vasıta olarak kullanılabilecek bir maşadır.

Siyasetçi de değilim siyasetçilerin avukatı da…

Tanıyanlar iyi bilirler ki yıllarca siyasi fanatikler tarafından acımasızca eleştiriye tabi tutulduk. Bizzat kendileri teoride: “Parti amaç değil, araçtır” sözünü çok tekrar etmelerine rağmen pratikte partiyi amaçlaştırmaları gerekmediği halde, bir takım tavizler vermeleri vb. hatalarını eleştirip ikaz etmemiz onları bu hataya sürüklüyordu.

Hâlbuki biz yıkıcı değil, yapıcı yaklaşıyor ve eleştirilerimizi uyarı amaçlı yapıyorduk. Onlar ise ilk dönemlerde bu gerçeği kavrayamadıklarından pervasızca davrandılar. Ancak zaman içinde gerçeği anlayınca özür dilediler ve tutumlarını değiştirdiler. Bizim herhangi bir değişikliliğimiz olmadı ve olamazdı da. Çünkü o gün de bu gün de meseleye ilmi gerçekler ışığında yaklaştık ve yaklaşıyoruz.

Diğer taraftan oy kullanmaya ve parti çalışmalarına karşı olan taraflarca, çok daha acımasızca eleştirildik ve hatta zaman zaman imanımız sorgulandı ve tekfir edildik. Özellikle ilmi ehliyeti bulunmayan genç kuşağın oluşturduğu ve iman hamasetiyle hareket eden bu çevreler, bir yere kadar mazurdular. Ancak bu eleştirilerde hadlerini aştıkları da göz ardı edilemezdi.

Özellikle 80- 90 yılları arasında şiddetlenen bu tartışmaların zararları zamanla anlaşılıp, alevleri dindiyse de genç kuşakta halen etkisini kısmen devam ettirmektedir. Son yıllarda selefi ambalajlı haricilik çalışmaları buna biraz daha ivme kazandırmış görünüyor maalesef. Bu arada tutumlarının yanlışlığını anlayan nicelerinde de bir ön yargı etkisi bıraktı. Bu kimseler eleştirilerde taraf olmaktan vazgeçtilerse de oy kullanan veya parti çalışması içinde bulunan kimselere aynı soğuklukla yaklaştılar. Korkarız ki bu tutumları daha nice yıllar devam edecektir. Niceleri ise oy kullanmayı gururlarına yedirememektedirler. Çünkü yıllarca çok ateşli bir şekilde savundukları fikrin aksine bir görüntü içerisine girmek istememektedirler. Hâlbuki yanlıştan dönmek büyük bir erdemdir.

Bu iki ucun eleştirmenleri de şahittir ki biz hep vasat yol üzere bulunduk. Oy verme veya meclise girmeye ilmî deliller ışığında baktığımızdan dolayı olumlu yaklaşmaktayız. Ancak herhangi bir partiye mensup olmadığımız gibi propagandasını yapma vb. bir uğraşımız da olmamıştır. Bizim bütün uğraş ve davetimiz İslam’a ve Allah’ın şeriatınadır. Kaldı ki son yıllarda paralel yapılanmanın dünya derin devletiyle beraber, Türkiye ve tüm ümmete kurdukları komplolar, oy kullanmayı daha da elzem kılmaktadır.

Metodumuz İslam’ı bir bütün olarak içeren “Nebevi Metot” tur. Parti çalışmalarına ise bu Nebevi metotla yolumuza devam ederken önümüze çıkan bürokratik vs. engelleri aşmada vasıta olarak kullanılabileceği şeklinde bakmaktayız. Dolayısıyla ne particiyiz ne de particilerin veya herhangi bir partinin avukatıyız.

Böyle olunca da bir taraftan siyaset fanatiklerini yapıcı olarak eleştirirken, diğer taraftan da onları haram işlemekle hatta tekfirle itham edenlerin, haksız eleştirilerine cevap vermek bizim için görev haline gelmektedir. Umarız ki bu tutumumuz, her iki uç arasında bir arabuluculuk ve iki tarafın birbirine hoşgörüyle yaklaşmalarına vesile olur.

Şurası kesin ki bu cepheleşmelerden –hangi meşrebe mensup olursak olalım- daima biz Müslümanlar zararlı çıktık. Bizi cephelere ayıranlar da parsayı topladılar ve toplamaya da devam ediyorlar. Dünya Siyonizm’inin şu temel prensibini unutmayalım “ Böl, Parçala ve Yönet” veyahut “Parçala ve Yut”… Evet, dünya Siyonizmi bu prensipler çerçevesinde ellişer yıllık, yüzer yıllık planlar yapıp ilmek ilmek hayata geçirirken, biz de bilerek veya bilmeyerek bu oyunların figüranları oluyoruz.

Oy kullanmanın cevazına dair bazı delileri özetle sunduktan sonra bu maddelerin bir kısmını sonraki yazılarımızda tartışmaya devam edeceğiz inşallah.

  • Parlamenter sistem bir vakıa…
  • Yusuf (a,s)’ın kıssası…
  • Necaşi’nin uygulaması…
  • Ka’b bin eşref’in katli…
  • Hilf-ul fudul…
  • Ağır zarar, hafif zararla izale edilir…
  • İki şerden hafif olanı tercih edilir…
  • Hacet –umum-i olsun hususi olsun- zaruret mesabesinde kabul edilir… 

Sübhaneke… Bihamdike… Vesteğfiruke…

Muhammed Özkılınç

YouTube
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

webnorya ✔ © - Muhammed Özkılınç