Az Çocuğun Zararları

Nüfus planlaması, dünyaya nizamat verme iddiasında bulunan paragöz, menfaatperest, kapitalist ve emperyalist zümrelerin, dünyaya saldıkları beladır. Ama bu planı kuranlar, bunu dünya insanlığı için büyük bir lütuf görmektedirler ve göstermektedirler. Haşa sanki bu kâinatın bir sahibi yok… Ve onlar, bu kadar insanlığın sahipleri olup onlar hakkında tasarrufa sahipler…
Maddeyi ilahlaştıran, “her şey benimdir. Altta kalanın canı çıksın” mantığıyla hareket eden bu zalimlere göre, ihtiyar dünya 6-7 milyar nüfusu zaten taşıyamamaktadır. Ne kadar eksilirse dünyanın yükü o kadar hafifler. Evet, kendilerini dünyanı sahibi olarak gören ve dünyaya nizamat vermeye çalışan emperyalist, siyon haçlı ittifakı aynen böyle düşünüyor. Kendileri zevk ve servet içinde olmak için, dünyadaki beş milyar insanın imhasını mubah görüyorlar.
Ayrıca batılılar, nüfus planlaması sonucu yok oluşa doğru giderken, Müslümanlar bu tuzağa yeterince düşmediler. Hala çoğalmaya devam etmektedirler. Bu sebeple de İslam âleminde doğum kontrolünün çok daha sinsi ve gizli olanlarına ihtiyaç vardır. Örneğin sezaryenle doğum, çocuk sayısını sınırlandıracağı için doğum kontrolünde bir yöntemdir. Savaşlar, katliamlar, terör ve anarşi yoluyla azaltılmaları, nüfus planlamasının bir parçasıdır. Biyolojik silahlar, bulaşıcı hastalıklar, virüsler, mikroplar, bir başka versiyonudur. Kadının pervasızca iş hayatına çekilerek, çocuk yapmasının sınırlandırılması bir başka yoldur. Vs. vs.
Çok çocuğun fayda ve hikmetleri tartışılmaz. Bu yüzden biz önce az çocuğun zararlarından bahsedelim. Yıllardır çocukları azaltırsak, süper gelişmiş, süper eğitimli, son derece donanımlı nesiller yetiştireceğimiz telkin edildi hep. Hâlbuki bu durum fıtrata aykırıdır. Şu an bu yanlış düşüncenin acı meyvelerini kısmen tatmaya başladık. Ama bekleyin görün ilerde bunun çok daha kabarık faturaları olacak. Aha da buraya yazıyorum. Siz de bunları kaydedin
- İnsan neslinin sağlıklı ve sürekli devam etmesini engellemek… Her canlı neslini devam ettirmek üzere programlanmıştır. Tüm canlılar, bunu yaratıcının koyduğu program üzere aynen devam ettirmektedirler. Ama insanoğlu hem kendi gelişimi, hem de sair canlıların gelişim programıyla oynadı. Birçok konuda yaratanın işine burnunu soktu. Dolayısıyla hem kendi sonunu, hem de birçok canlının hatta bitkilerin sonunu hazırladı. Nesli tükenen birçok canlı türünün sebebi bu değil mi? Şu dünya insana zindan olduğu gibi diğer birçok canlıya da zindandır. Başta insanın kendisi sayılamayacak sorunlar yumağıyla çepeçevre kuşatılmış durumdadır.
Eğer insan yeniden dünyada huzur, güven ve selamet, ahirette de ebedi saadet istiyorsa, yeniden yaratanın programına, İslam’a, vahyi ilahiye teslim olmak zorundadır. Bu teslimiyeti de sadece caminin dört duvarı arasında ve namaz kıldığı dakikalarda değil, tüm zaman ve mekânlara yaymalıdır. Dolayısıyla insan neslinin devamı konusunda da Resulullah(sav) ve ashabı ne yapmışsa onu yapmalıdır. Resulullah(sav) şöyle buyurur: “evlenin ve çoğalın…
- Az çocuk doğal olarak şımardığından, sağlıklı bir eğitim ve terbiyesinin mümkün olamaması… Çocuk bir iki olunca, ebeveyn onları memnun etmek için etrafında dönüp duruyor. Onları memnun etmek için bırakın İslami değerler, insanı insan yapan değerlerden dahi vaz geçebiliyor. Çünkü çocuk ya bir, ya da iki tane topu topu… Aman üzülmesin, kırılmasın, darılmasın… Yediği önünde, yemediği arkasında, yediğinden arta kalanı istediği gibi savuruyor yeni nesil. Nasıl olsa alın teri değil, anne baba mirası.
Ebeveyn bu az sayıdaki çocuklarını, güya daha iyi eğitim alsınlar diye en gözde kolejlere, özel okullara gönderiyor. Ama çocuk kendisine gösterilen aşırı ilgi ve verilen olağan üstü haklardan dolayı öyle şımarmıştır ki, okuyup okumamak onun paşa gönlüne kalmıştır. Derse çalışmazsa kendisine neden çalışmıyorsun diye baskı yapmak mümkün değil. Ebeveyn baskı uyguladığı takdirde çocuğunu tamamen kaybedebileceğini biliyor. Öğretmen ve hocalar da benzeri endişelerle disiplin falan uygulayamazlar. Eğitime biraz da ticaret karışmıştır. İşin ucunda müşteri kaybetmek var. Yani kısaca bu yol yol değil. Bu sokak çıkmaz sokak. Gelin yeniden İslami ve insani değerlere dönelim. Devrisaadet, Resulullah(sav) ve ashabını örnek alalım. Devam edeceğiz inşallah… Selam… Dua…
Muhammed Özkılınç