Bu İntihar Neden?
Son yıllarda kadın aile ile ilgili düzenlemelerde yapılan yanlışlardan artık gına geldi. Aileyi korumadan sorumlu bakanlığımız var ama batıya karşı olan kompleks ve önyargılarımız sebebiyle çoğu kere aileyi sarsacak nice kanun ve yönetmeliklere imza atmaya devam ediyoruz maalesef.
Aile reisinin kadın erkek müşterek olması, boşanma durumunda erkeğin malının yarısının kadına verilmesi, zinanın serbest olması, boşanan kadına maaş verilmesi, kadına pozitif ayırımcılık. Çalışan kadının çocuğuna bakan anne veya kayın annesine maaş. (kendisine niçin değil?) aile içi şiddet diyerek, babanın bir çocuğunu veya eşini azarlamasından dolayı hapsedilmesi veya evden uzaklaştırma cezası verilmesi. Elektronik kelepçe takılması vs.
Yüzde 99 u Müslüman olan bu ülkede, yaratan Allah (cc) ın kadın erkek için koyduğu kaide ve kurallardan henüz bahsedilemiyor maalesef. Ama feministler; kadın hakları, kadın-erkek eşitliği adı altında yaptıkları baskılarla, hem kadının kendisine büyük zararlar verecek, hem de aileyi kökünden sarsacak nice kanun ve yönetmelikleri zoraki dayatabilmektedirler.
Özellikle son düzenlemelerdeki, kadının beyanının esas kabul edilip aksine ihtimal verilmemesi, anlaşılır gibi değil. Şu an nice insanlar, bir kadının veya hoppa züppe bir kızın esas alınan tamamen yalan, iftira ve düzmece olan bir şikâyetinden dolayı hapislerde çürümektedirler. Nasıl olur. Kadın masum bir melek veya peygamber mi ki, her söylediği mutlak doğru olsun.
Zina tartışmaları zamanında “beden benim istediğim gibi kullanırım” diyen pespaye bayanları hatırlarsınız. Hâlbuki zinanın serbest olması aileleri yıktığında, bunun enkazı altında en fazla yine kadınlar kalmaktadır ama… Ne yazık ki kadına bu zulmü yapanlar aynı zamanda kadına bunu özgürlük, çağdaşlık ve eşitlik diye yutturabilmektedirler. Çünkü batı kültürü insanımızın kimyasını bozdu, zihin genlerini harap etti.
Aklıselim her insan bilir ki, batıdan devşirilen tüm düzenlemeler, sadece zarar, ziyan, hüsran ve yıkım getirir. Batı bu güne kadar insanlığa şer ve kötülükten başka ne vermiştir ki. Şu an batı, için için eriyip yok olmaktadır. Sebebi de aileyi yıkması, meşru evlilikler yerine, hayvanlar misali beraber yaşamayı tercih etmesidir. Kaldı ki hayvanlar, kendi doğal dünyalarında asla sapık ilişkilere girmezler. Ama batı kültüründe öyle akıl dışı ilişkiler var ki anlatılamaz.
Kadını erkeğiyle aklıselim tüm kadın ve erkek aydın ve mütefekkirler, bu düzenlemelerin yanlış olduğunda ittifak ediyorlar. Ancak nedense bir türlü seslerini duyuramıyorlar. Ya da feminist örgütlerin sesleri o kadar yüksek çıkıyor ki, tüm aklıselim sesleri bastırıyor.
Batının ekonomik savaşına karşı onca tedbirler alıyoruz. Ama batının “ibahiye” yani sınırsız ahlaksızlık savaşına karşı tedbir almak bir yana dursun, batıyı ve insanlığı yok oluşa doğru sürükleyen düzenlemelerinin aynısını kopyalayıp kanunlaştırıyoruz.
Sayın yetkili ve etkililer, aileyi yıkan kanunlar, ahlakı, edebi, arı namusu yok eden batı kaynaklı düzenlemeler, batının bizimle bitmeyen savaşlarının bir yansımasıdır. Evet, Cumhuriyet tarihiyle başlayan ama Ak Parti hükümetleri döneminde artarak devam eden, kadın ve aile düzenlemeleri, sinsi ve kalleş bir savaşın hücumları ve bombardımanlarıdır. Ne olur bunu artık görün. Bakın Ak Parti bunları düzeltmeye yönelik adımlar atmasa intihara doğru gitmektedir. Yarın çok geç olabilir.
Neden yaratanın koyduğu prensiplerin tersine olan uygulamalar konusunda dikkatli olmuyoruz. Onca ilahi uyarılar boşuna mı? Allah (cc) kadın ve aile konusunda, kadın ve erkeğin karşılıklı hak ve sorumlulukları konusunda ne buyurmaktadır. Yaratanın tam tersine uygulamalar, başımıza ne felaketler açar? Bunu neden hiç düşünmeyiz? Ak Partinin % 99 u Müslüman olan ülke insanının rotasını iman ettiği İslam’a yönlendirmesini beklerken, bu olan bitenler neyin nesidir?
1400 yıl öteden Allah (cc) şöyle soruyor: “De ki: “Sizler mi daha iyi biliyorsunuz, yoksa Allah mı?” (Bakara 2/140) “…Olur ki, bir şey hoşunuza gitmezken, sizin için o hayırlı olur ve bir şeyi de sevdiğiniz halde o, hakkınızda şer olur. Allah bilir, siz bilemezsiniz.” (Bakara 2/216) Selam… Dua…
Muhammed Özkılınç