İlahi MOBESE Sistemi: MÜRAKABE
İlahi MOBESE Sistemi: MÜRAKABE
İhtiyar dünya gemisinin yolcusu insanlık, hayatının en sancılı devresini yaşıyor. Maddi refah, lüks, konfor ve teknolojik olarak en parlak döneminde olsa da manevi açıdan bir buhran ve çöküntü içindedir. Aslında maddi imkânlar açısından ilerledikçe manevi açıdan da bir o kadar rahatlaması gerekirken durum tam tersi olmuş, maddede ilerledikçe manada geri kalmıştır.
Demek ki insanoğlu bir yerlerde yanlış yapmaktadır. Şimdi bunu iyi düşünüp nerede yanlış yaptığını tespit edip yanlışından dönmezse yarını daha içinden çıkılmaz olacaktır. Zira maddi zararlar ne kadar çok ve büyük olursa olsun telafisi var, ama manevi zararların telafisi zor hatta bazen imkânsız gibidir.
Şu an hayatından tam memnun ve şikâyetsiz insan yok gibidir. Mal, can, namus, nesil, akıl ve din emniyetinin olmadığı bir ortamda yaşıyoruz. İnsanlar arabalarına, marketlerine, fabrikalarına, sitelerine, evlerine, bürolarına, bakkal dükkânlarına, kuyumcu dükkânlarına, cadde, sokak, çarşı ve pazarlarına alarm sistemleri, gizli kamera sistemleri, elektronik kilit sistemleri, kozmik kasalar, akıllı binalar vs. teknoloji harikası tedbirler döşüyor ama yine de evinde rahat yatamıyor.
Birkaç yıl önceki istatistiklere göre özel güvenlik elemanları resmi kolluk kuvvetlerinin iki mislini aşmış durumda idi. Ancak buda çare değildir. Her an hırsızlık, kundaklama, soygun, kapkaç vb. tehlikeler beynini kemiriyor, serveti kendisine mutluluk, huzur getirmesi gerekirken tam tersine stres, dert ve bela olmaktadır. Varlık içinde yokluk, sefa yerine cefa. Öyle ki huzur ve güven ortamının servetle alınabildiğine inansa servetlerini vermeye hazırlar ama heyhat…
Yukarda saydığımız tedbirler kısmen caydırıcı olsalar da çözüm değil. Çünkü onları üretenler de insandır. İnsan ürettiği tedbirleri pekâlâ devre dışı bırakabilir. Kısacası her insanın başına bir polis, asker dikseniz bile onun yüreğine kötülük virüsü bulaşmışsa başındaki bekçiyle anlaşarak yapacağı kötülüğü yine yapar. Bu maddi tedbirler çok pahalı, bu ekipmanlar için kim bilir her yıl dışarılara ne kadar milyar dolarlar akıyor, sonuç sorunlar çoğalarak devam ediyor. Hâlbuki hem bedava hem de sonucu kesine yakın bir yol var ki işte bu, murakabedir.
MURAKABE kısaca insanın her zaman ve her yerde gözetlenmekte olduğunu bilerek hareket etmesidir. Kuranı kerimde her önemli konu gibi bu konu da baştan sona serpiştirilmiş durumdadır. Ta ki kuranı okuyan her fert arada bir bu uyarıyı zihninde tazelesin, ayağını denk alsın.
Başka bir tabirle MÜRKABE ilahî MOBESE sistemidir. Ancak suni mobese sistemleri, elektrik kesilmesi, virüs, arıza vb sebeplerden işlemez hale gelebilir. İlahi mobese sistemi ise hiçbir şeyden olumsuz etkilenmeyip ebediyen çalışmaya devam eder. Beşeri mobeseler çalışsa bile sadece kameraların görüş alanını kapsar. Gece görüş sistemi yoksa yine iş görmez. Ama ilahî mobese sisteminde ise, gece, gündüz, yer altı, yer üstü vs fark etmez.
Bir toplum düşünün ki ana okuldan üniversiteye varıncaya kadar öğretim ve eğitimin her safhasında nesline/gençliğine murakabe gerçeğini öğretiyor ahiret bilincini veriyorsa o toplum huzur, güven ve barış içinde olup hem dünya hem ahirette azizdir. Aksi halde yukarıdaki manzaralar daha da kötüleşerek devam edecektir.
Cebrail (as) Resulullah (s.a.v) a gelerek şöyle dedi “ey Muhammed (sav)ne kadar yaşarsan yaşa mutlaka bir gün öleceksin. Kimi ve neyi seversen sev mutlaka ayrılacaksın. Ne amel işlersen işle mutlaka hesap vereceksin.”
İşte bu şuurla büyüyen bir nesle zorla dahi kötülük yaptıramazsınız. Ama çağdaş uygarlık diye yutturulan batının; “her şey benimdir altta kalanın canı çıksın” prensibiyle büyüyen, aldığı çağdaş! eğitim sonucu hayatı mide ve uçkurdan ibaret gören insanların her birinin başına bir bekçi dikseniz dahi kötülüğüne engel olamazsınız. Başındaki bekçiyle anlaşır yapacağı kötülüğü daha kapsamlı ve planlıca yapar.
DÖRT KOLDAN GÖZETLENMEYE KURANDAN ÖRNEKLER
- YERYÜZÜ GÖZETLİYOR
“İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır. Çünkü Rabbin ona (öyle) vahyetmiştir.” (Zilzal 99 / 4-5) Resulullah (s.a.v) bu ayetleri şöyle tefsir eder; “yer yüzü her şahsın yaptıklarını zaman, mekan tarih bildirerek anlatacaktır.” Ayetlerin ifadesiyle kim zerre kadar iyilik yapmışsa mükafatını, kötülükte yapmışsa cezasını alacaktır. Bu konuda yerin tenha olması, gece olması, karanlık olması, yerin üstü veya altı olması da fark etmez. Allah (c.c) şöyle buyurur: (Lokmân, öğütlerine şöyle devam etti:) “Yavrum! Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde, yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah, en gizli şeyleri bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır.” (Lokman 31 / 16) - KENDİ ORGANLARIMIZ GÖZETLİYOR
“O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.” (Yasin 36 / 65)
“Nihayet cehenneme vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler. Onlar derilerine, “Niçin aleyhimize şâhitlik ettiniz?” derler. Derileri de der ki; “Bizi, her şeyi konuşturan Allah konuşturdu.” (Fussilet 41 / 20-21)
Kimi eliyle Kur’an tutup okumuş, bir düşmüşün elinden tutup kaldırmış, tespih çekmiş, çoluk çocuğunun nafakası uğrunda kazma kürek sallamış vb meşru işleri yapmış, el onu anlatacaktır. Kimi de eliyle içki içmiş, kumar oynamış, birilerine zulmetmiş veya na mahrem birini tutmuş el onu anlatacaktır. Aynı şey göz kulak dil ayak kalp mide tüm organlar için de geçerlidir. - MELEKLER GÖZETLİYOR
“İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır iki melek bulunmasın.” (Kaf 50 / 18) “Hâlbuki üzerinizde muhakkak bekçiler, değerli yazıcı (melek) lar vardır. Onlar yapmakta olduklarınızı bilirler.” (İnfitar 82 / 10-12) Resulullah (s.a.v) gece gündüz her insanı takip edip gözetleyen onar melek olduğunu ifade eder. Bir rivayette her mü”mini yüz altmış meleğin koruyup gözettiğini söyler. Seyyah melekler ve benzerlerini hesapladığımızda her birimizi binler belki milyonlarca meleğin takip ettiğini söylemek mümkündür. Bu melekler de diğer şahitler gibi hayır ve şer adına ne yapmışsak hepsini anlatıp bizim avukatlarımız veya savcılarımız olacaklardır. Bu arada unutmayalım ki o savcıları derin devlet, rüşvet vb. dünyalıklar da etkilememektedir - ALLAH(c.c) GÖZETLİYOR
“Şüphesiz Rabbin, gözetlemededir.” (Fecf 89 / 14)
“Şüphesiz yerde ve gökte Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz.” (Ali İmran 2 / 5) Şimdi böylesine çepe çevre kuşatılmış ve gözetlenmekte olduğuna hakkiyle inanan ve idrak eden bir insan hala kötülük düşüne bilir mi? Başka bir insanın canına , malına, namusuna kastedebilir mi?
İnsanlık dünyada huzur, güven, barış, emniyet ve insanca yaşamak, ahirette de ebedi saadet arıyorsa bu gerçeği kabullenmek ve islam’ın öğretilerine dönüp nesline murakabe, ahiret bilincini vermek zorundadır. Selam… dua…
Muhammed Özkılınç