Muhammed Özkılınç – Eğitimci ve Yazar – muhammedozkilinc.com

Kör Göze Güneş Ne Yapsın

28 Şubat yıllarıydı… TEM elemanları ve JİTEM’den olduğunu söyleyen kimi sivillerin, evimiz, vakfımız, kursumuz, medresemizi göz hapsine aldıkları zamanlar… Kimi zaman da bizi ve talebelerimizi sorguladıkları, aba altından-üstünden sopa gösterdikleri vakitler…

               Bir gün talebelerle siyer dersimizde Mekke döneminden sahneler geçiyordu. Özellikle ilk yıllarda iman edip davada sadakat gösteren, fedakârlıkta bulunan Sahabeler’e (ra) imrenerek şöyle içerlemiştim. “Ne günlere kaldık Allah’ım! (cc) Resulullah (sav) ın döneminde olsaydık, onun gül cemalini görseydik, onunla hemhal olsaydık, onun bastığı topraklara yüz süreydik de bu çirkef asra kalmasaydık… İtlerin salındığı taşların bağlandığı asır… (Haşa şikâyet değil sadece bir temenni ve tehassur izharı.) 17 yaşlarındaki bir talebem hiç unutamayacağım bir cevap verdi. “Seyda Ebu Cehil ve Ebu Leheb de Resulullah (sav) ı gördüler ama iman etmediler…”

               Aman yarabbi nasıl yerinde bir cevap… Resulullah (sav) ın asrında yaşayıp, onu bizzat görüp, onu komşu, akraba olup iman etmemek nasıl bir körlük… Böylesi eski yeni nice vakalar, bu körlüğe apaçık delil değil mi? bu konudaki Kur’an’ın uyarıları, bunları yaşadıkça çok daha iyi anlaşılıyor. “Şanıma and olsun ki, cin ve insanlardan birçoğunu Cehennem için yarattık; kalpleri vardır onunla (hakkı) anlamazlar, gözleri vardır onunla (hakikati) görmezler, kulakları vardır, onunla (doğruyu) işitmezler. İşte bunlar (bu şuursuzlar) hayvanlar gibidir, belki daha da sapık ve şaşkındırlar, işte gafiller ancak bunlardır!. ” (Araf 7/179)

Twitter

               Elbette bu ayet sadece kâfir ve müşrikler için değildir. Apaçık gerçekler karşısında üç maymun kesilen her gafil için de geçerlidir. Bu gafil pekâlâ Müslüman olup, abid, zahid hatta âlim görünümlü de olabilir. Allah (cc) gerçekleri görmeye, anlamaya, işitmeye hidayet etmediği zaman, olmuyor. İş bu gafil, Müslüman da olsa bu duruşuyla farkında olarak veya olmayarak kâfirlerin, müşriklerin ekmeğine yağ sürmüş oluyor.

               Daha önce “fanatizm kör ve sağır eder” başlığındaki üç yazımda ve daha başka yazılarımda bu konuya detaylı girmiş, üç kısım fanatik gruptan bahsetmiştim. (Haşhaşiler, Harici Vahhabiler ve cahil sofiler) Aslın da bu konuda pek yazmak da istemiyordum. “Kellim kellim la yenf’a” vaziyetleri… Dolayısıyla uzatmaya gerek yok. Ancak geçmişte kardeşimden daha çok sevdiğim bazı fanatik haşhaşiler yine bu konuya çektiler.

               Ayet hadis okuyorum olmuyor… “Dinler arası diyalog” adı altında yapılanlardan örnekler aktarıyorum olmuyor. Pensilvanya imamının kitaplarından, röportajlarından, beyanatlarından örnekler sunuyorum olmuyor. Daha olmuyor haşhaşi medyasından görsel ve yazılı deliller sunuyorum yine kabul etmiyor. İster istemez aklıma Araf suresi 179 ayetin esrarı geliyor.

               Öyle ki bazılarına pensilvanyalının papaya mektubunu sordum. Kimi görmedim, kimi okumadım dedi, geçiştirdiler. (kanaatimce yalan söylüyorlardı) onlara mektubun sadece ilk iki paragrafını göstererek, buradaki ifadelerin İslam’a ve ümmete ihanet için yeterli delil olduğunu söyledim.

Pek muhterem Papa cenapları,

Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekân kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik. Yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zatıâlilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız.

Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinler arası Diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.

Dediler ki, “sosyal medya da gerçeklere nasıl takla attırıldığını biliyorsunuz hocam.” Gülen bunları konuşurken siz orda mıydınız? Günah değil mi, gıybet değil mi falan… Yahu bu mektup bizzat gülen medyası tarafından büyük bir ihtişamla reklam edildi falan dedim amma… Nafile… Kör ze güneş ne yapsın.

Onlara acıdım ama bir yandan da kendi fanatik sofilik yıllarımı düşündüm. Hidayet ne paha biçilmez servetmiş… Gerçekleri görmek, duymak, anlamak ne kadar güzel… Bir de bu gerçekler uğruna mücadele etmek daha da güzel.

Bunları niye anlattım… Hala haşhaşın etkisinde olan ama iyi niyetli samimi insanlar var elbette. Daha çok çalışalım, anlatalım, gayret edelim… Tabi daha çok da dua edelim. İnanıyorum ki niceleri doğruyu göreceklerdir ve görüyorlar da… Selam… Dua…

Muhammed Özkılınç

YouTube
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

uweta   © - Muhammed Özkılınç