Kuklaları Geçip Kendimiz Çare Olalım
Düşünebiliyor musunuz? Siyonistler bin bir türlü hile, dolap ve lider tabir edilen hainlerin işbirliği sonucu, takriben yüz yıl ünce bu mukaddes diyarlara yerleşmeye başlamışlar. Sonra BM denen uluslararası kompradorların kurduğu şebekenin desteğiyle korsan ve terörist bir devlet! Kurmuşlar. Kurulduğu günden bu yana yaptığı katliamlarla tahminen on milyon masum insanın kanına girmişler, yedi milyondan fazla insanı vatanlarından sürüp toprak vs değerlerine el koymuşlar. Gazze savaşı gibi kaç savaşla defalarca şehirler imha etmişler.
Allah (cc) ım!!! Bu nasıl dünya? “Köpekleri salmışlar, taşları bağlamışlar.”
İslam diyarı 7/24 bombalanıyor. Şehirler, insanlar ve mukaddesat harap ve talan ediliyor. Bu kaçıncı yıkım, kaçıncı katliam… Bu güne kadar zalimlere, zorbalara ne hesap soruldu? Ne bedel ödettirildi? Zulüm hep yapanın yanına mı kalacak? Sadece Gazze’de kaç çeşit savaş suçu işlendi? İslam baharını tatmak isteyen tüm halklar aynı savaş suçlarıyla perişan…
Doğulu batılı tüm kâfirlerin, ABD vs. batı ülkelerinin tutumunu anlıyoruz çünkü “it iti ısırmaz.” Peki; İslam ümmetinin liderliğine soyunan; kral, emir, devlet başkanı, sultan ve cumhurbaşkanı gibi unvanlar taşıyan liderler ne yapıyorlar? Ey kuklalar tarih sizi af etmeyecek.
Son Gazze katliamında, mısır darbesinde, Suriye katliamında şahit olduğumuz Arap liderlerinin tavırları bize garip mi geldi? Hâlbuki bu ilk değil son da olmayacak. Bir asra yakındır aynı hıyanetlerin defalarca tekrar ettiğini açıkça görmekteyiz. Ancak insan aklı nisyan ile malul…
Yiğit Filistin halkına hiç karışılmayıp kendi haline bırakılsaydı, galiba kayıpları bundan daha az olurdu. Ancak sadece meşhur altı gün savaşlarında değil, ne zaman Filistin’in vefakâr ve fedakâr evlatları cephede bir zafer kazanmışsa hemen devreye işbirlikçi liderler girip tüm kazanımları masa başında Yahudilere peşkeş çekmişlerdir.
Sisi cuntasına destek veren emirler, sultanlar! Suriye, Afrika, Myanmar’daki kıyımları görmezden gelen kukla idareciler! Kendi halklarından ziyade halklarının düşmanlarına dost olanlar! Aslında sizler Yahudi’nin ve diğer kâfirlerin kaypaklık ve dönekliğini defalarca yaşayarak görmüşsünüzdür. Nede olsa masa başı! arkadaşlarısınız. Ancak siz görmezden gelseniz de görenler için kâfirlerle ilgili yüzlerce ayetten sadece birkaçını paylaşalım. Bu ayetler Yahudi karakterli tüm kafirler içindir.
- Allah (cc) ın lanetine uğramışlardır.
“Kendilerine Kitap’tan bir nasip verilmiş olanları görmüyor musun? Onlar “cibt”e ve “tâğût”a inanıyorlar. İnkâr edenler için de, “Bunlar, iman edenlerden daha doğru yoldadır” diyorlar.Onlar, Allah’ın lânet ettiği kimselerdir. Allah, kime lânet ederse, artık ona asla bir yardımcı
bulamazsın.” (Nisa 4/ 51-52
- Korkaktırlar, Müslümanlarla yüz yüze savaşamazlar. (Ancak işbirlikçileriyle masa başında iyi zafer! kotarırlar.)
“Onlar size eziyetten başka bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez. Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah’ın ve (mü’min) insanların güvencesine sığınmadıkça kendilerini zillet kaplamıştır. Onlar Allah’ın gazabına uğradılar ve yoksulluk onları kapladı. Bunun sebebi onların; Allah’ın ayetlerini inkâr ediyor ve peygamberleri haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise, isyan etmekte ve (Allah’ın koyduğu) sınırları çiğnemekte oluşları idi.” (Ali İmran 3/ 111-112)
“Onların kalplerinde size karşı duydukları korku, Allah’a karşı duydukları korkudan daha baskındır. Bu, onların anlamaz bir toplum olmaları sebebiyledir.
Onlar müstahkem kaleler içinde veya duvarlar arkasında olmadan sizinle toplu hâlde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın. Hâlbuki kalpleri darmadağınıktır. Bu, onların akılları ermez bir topluluk olmalarındandır.” (Haşr 59/13-14)
- Haindirler
“İşte, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları lânetledik, kalplerini de kaskatı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlar. Akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onların daima bir hainliğini görüyorsun. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.” (Maide 5/13)
- Yahudiler, Allah’a Verdikleri Sözlerde Durmamışlardır (Ki İnsanlara Verdikleri Sözler de Hiç Durmazlar)
“Onlar ne zaman bir antlaşma yaptılarsa, içlerinden birtakımı o antlaşmayı bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez.” (bakara 2/100)
“Şüphesiz, Allah’a verdikleri sözü ve
yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı
yoktur. Allah, kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir.
Onlar için elem dolu bir azap vardır.” (Ali İmran 3/77)
İsrail oğullarından, «Allah’tan başkasına kulluk etmeyin, anne babaya,
yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilik edin, insanlarla güzel güzel konuşun,
namazı kılın, zekâtı verin» diye söz almıştık. Sonra siz pek azınız müstesna,
döndünüz; hala da yüz çevirip duruyorsunuz. (Bakara 2/83)
- Yahudiler, Dünya Hayatına Karşı Çok Hırslıdırlar
And olsun ki, onların hayata diğer insanlardan ve hatta Allah’a eş koşanlardan da daha düşkün olduklarını görürsün. Her biri ömrünün bin yıl olmasını ister. Oysa uzun ömürlü olması onu azaptan uzaklaştırmaz. Allah onların yaptıklarını görür. (Bakara 2/96)
- Yahudiler, Yaptıkları Anlaşmalara Uymazlar
Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra her defasında hiç çekinmeden ahidlerini bozan kimselerdir. (Enfal 8/56)
Bunca katliamlara rağmen BM şebekesinden yıllardır Yahudi’yi kınama kararı dahi çıkarılamıyor. İslam diyarı yakılıyor, yıkılıyor çıt yok. Sisi cuntasının katliam zindan ve idamlarına dünya üç maymun… Ama bu böyle gitmeyecek…
Ey! Ümmeti Muhammed (sav); silkin ve uyan. Hiçbir kâfirin ve işbirlikçilerinin sözüne/ahdine güven olmaz. Kâfirler ancak güçten anlarlar. O halde en kısa zamanda ümmet ruhu ve kardeşlik şuuruyla birleşelim. Nerde mazlum bir halk varsa onların haklarını kendimiz korumanın yoluna bakalım. Bunun için işbirlikçi yönetici ve yönetimlerden kurtulmanın gereği kaçınılmaz. Ancak öncelikle bizim her yönüyle güç birliği yapmamız gerekmektedir.
İstikbal İslam’ındır… İstikbal ümmet ruhuyla hareket edenlerindir…
Muhammed Özkılınç