Medyabazların Gürültüsü Neden 4
Zannetmeyin ki ekran hocalarının gündeme getirdiği konular kendi engin görüşlerinin ürünü, özgün ve belli usul ve esasa dayanan konulardır. Onların piyasaya sürdükleri konuların hemen hepsi, daha önce bizim mahallemizden olamayan Yahudi müsteşrikler veya Hristiyan misyonerler tarafından gündeme getirilmiş… Cevap verilmiş çürütülüp, tarihin çöplüğüne atılmıştır.
Asırlarca çok büyük masraf ve emeklerine rağmen, mahalle dışından olan tahrifçilerle sonuç alamayacaklarını anlayan İslam düşmanları, bizim mahalleden tahrifçi bulmaya yönelmişlerdir. Ne yazık ki zayıf karakterli, kişiliksiz, değişik zaafları olan ve istedikleri gibi kullanacakları naylon müçtehitler bulmakta zorlanmamışlardır. İşte ortalığı bulandırıp duran bizim mahalleden olan medyabazlar, bilerek veya bilmeyerek bu misyonu devam ettiriyorlar.
Ekran hocalarının gündeme getirdiği bayat pilav hükmündeki konular, ne işe yarıyor? Kim bilir onlar belki de kendilerince çok büyük yanlışları düzeltiyorlar zannındadırlar. Ancak aklıselim her Müslüman, birazda İslami kaynaklara vakıf olan her araştırmacı, bu medyabazların tahrifatlarının ne denli ifsat sebebi olduğunu bilir. İşte bu ifsatlardan bazıları:
- Telbisi iblis usulü, İslam’ı tahrif etmeye çalışmak. Yani sureti haktan görünerek aldatmak… Dikkat ederseniz medyabazlar çok şirin ifadeler ve gayet etkin sloganlar kullanırlar. “Kur’an yeter” “Uydurulmuş din değil indirilmiş din” “Allah (cc) ile aldatmak” “Kur’an ile aldatmak” “Aklınızı kiraya vermeyin” “Hoca efendileri mürşitleri ilah edinmeyin” vs. Bu arada kendi kendilerini bir nevi yarım ilah ilan etmiş olurlar ama olsun. Nasıl olsa yüz milyonların içinden kendilerine yetecek kadar müşteri bulmakta zorlanmayacaklardır.
- İslam’ın asli kaynakları hakkında şüphe ve tereddütler yaymak. Dikkat ederseniz mümkün olduğunca hadis kaynaklarının asılları ve müçtehit imamlar hakkında akla hayale gelmedik şayialar yaymaya çalışırlar. İddia ettikleri birçok hikâyeler uydurmadır ama olsun. Çünkü onların emellerine hizmet eder durumdadır. Kendileri uydurma hadisler var diye hadis kaynaklarını kabul etmezken, İslam âlimleri hakkındaki nice uydurma hikâyeleri kesin gerçekler olarak kabul ederler.
- Mukaddesatı tahkir etmek, değersizleştirmek… Öyle ki bu zavallılar Allah (cc) ismi şerifleri zikredildiğinde (Celle celaluhu) veya (Azze ve celle) gibi tazimleri protokol severlik saymaktadırlar. Resulullah (sav) anıldığı zaman, ona salat-u selam getirmeyi yağcılık olarak görmektedirler. Hatta Resulullah (sav) a salat ve selam getirmeyi emreden ayeti kerimeyi bile kendi heva ve heveslerine göre tevil ediyorlar. Bu konudaki hadisleri kendi deyimleriyle Kur’an a arz etseler doğrulukları anlaşılacak. Ama ayeti de tahrif ederek böylece hadisleri Kur’an arz etmek değil, kendi heveslerine arz ederek reddediyorlar.“………………….
- Çaktırmadan kendi kutsiyetlerini ikame etmek… Yukarda bahsettiğimiz gibi bu medyabazlar, Allah (cc) ve Resulullah (sav) a dahi tazimi yağcılık olarak lanse ediyorlar. Hâlbuki ekranlarda arzı endam ederken bile kendi aralarında birbirlerine olmaz şirinlikleri ve tazimleri göstermektedirler. Bunlar müçtehit imamlar, müfessirler ve muhaddisler hakkında akıl almaz tahkirleri yaparken, kendilerine yapılan eleştirilere hiç de tahammül göstermezler. Nitekim bunların ifrazatıyla kafayı bozanlar da, müçtehit imamlar ve muhaddisler hakkında gayet cüretli iftiralar yapmalarına rağmen kendi hocalarının eleştirilmesine hiç tahammül etmezler.
- Tarih boyu büyük emeklerle devasa bir ilim mirası bırakan İslam ulemasını gözden düşürmek, onlara ve dolayısıyla onların bıraktığı ilim mirasına da güveni sarsmak. Daha önceki çağlarda aynı böyle hastalıklı kafalar olmuştu. Ama onlar, en azından “Hum ricalun ve nahnu rical” demek suretiyle, kendilerini selef âlimleriyle aynı ölçüde görüyorlardı. En azından kendilerini daha üstte görmüyorlardı. Bu günkü şarlatanalar ise daha ileri giderek, kendi hezeyanlarını “indirilmiş din” diye parlatırken, selefi salihin’in içtihatlarını da “uydurulmuş din” olarak karalamaya kalkışıyorlar.
Hâlbuki ilim deryası, takva rehberi, salih amel öğretmeni epeyce bir kısmı da Resulullah (sav) un medhu sena ettiği tabi-in ve tebe-i tabi-in den olan o sultanlara karşı vefa bu mu? Bu gönül sultanlarının yanında onlara dil uzatan zavallıların esamisi okunamaz. Başka bir tabirle, bunlar onların tırnağı olamazlar. Ama buna rağmen üst aklın rehberliği ve başta medya gücü olmak üzerse nice imkânları bunların ayaklarına sermeleri sonucu nice bilgisiz insanları aldatmayı başarmaktadırlar. Devam edeceğiz inşallah. Selam… Dua…
Muhammed Özkılınç