Muhammed Özkılınç – Eğitimci ve Yazar – muhammedozkilinc.com

Ramazanı Ramazan Yapacak Tavsiyeler

Ramazan her saniyesi servetler değerinde bir fırsat ayı… Böyle düşünerek yaklaşırsak, ramazanımızı daha iyi nasıl değerlendirebiliriz onun hesabını yaparız. O halde böylesi değerli bir zamanı, boş hatta zararlı tartışmalarla heder etmek akıl karı değil… Buyurun size bazı tavsiyeler…

  1. Orucu tüm organlarımızla tutalım ki oruç da bizi tutsun.
  2. Faydasız söz ve davranışlardan sakınalım ki orucumuzun sevabı zail olmasın.

Resulullah (sav) şu hadislerini hatırlayalım: “Nice oruç tutanlar var ki, aç kalmaktan başka bir kazançları yoktur. Ve yine nice namaz kılanlar var ki, yorgunluktan başka namazından elde ettiği bir şey yoktur.”(İbn Mace, Sıyam,21) Efendimiz (sav) in başka bir hadisi çok ağır ikazlar içerir: “mahşer günü nice insanların amelleri eskimiş paçavra gibi suratlarına fırlatılır.” Allah (cc) muhafaza… Oruç gibi ecrini ancak Allah (cc) ın bilebildiği bir ibadeti heder etmek büyük kayıptır. Şu halde oruçlarımızı sadece midemizi aç bırakmakla değil, gözümüz, kulağımız, elimiz, dilimiz, ayağımız hatta kalbimiz kısaca her organımızla tutalım. Kaldı ki tüm organlarımız bize rabbimizin birer emanetidir. Emanetleri sahibinin talimatları doğrultusunda kullanmasak, emanete hıyanet etmiş oluruz. Tabi ki bu durum ramazanla sınırlı değil, ancak ramazanda daha da dikkat gerekir…

  1. Ramazan ayında namazlarımızı cemaatle ve camide kılalım. Mümkün olduğunca çocuklarımızı da yanımızda camiye götürelim ki camiye aşina olsunlar. Özellikle teravihe ailece gitmeyi ihmal etmeyelim.
  2. Teravih, kuşluk, evvabin ve teheccüt namazları üstünde daha dikkatli duralım. Sahura nasıl olsa kalkıyoruz teheccüde 15 dakika ayırırsak yeterlidir. Her abdestten sonra ve her camiye girişimizde iki rekât nafile kılmayı ihmal etmeyelim.
  3. Günlük Kur’an-ı kerim okumayı ihmal etmeyelim ve asgari üç hatim yapmaya çalışalım. Birisi meal olsun ve tefekkürle olsun. Birini de aile efradımızla beraber yapmaya çalışalım. Kaldı ki Kur’an okumalarımız, ramazanla sınırlı olmamalı… Ramazandan sonra da günlük Kur’anî virdimiz devam etmeli…
  4. Esasen bu güzelliklerin hepsini mümkün mertebe aile efradımızla paylaşalım. Çocuklarımızı daha küçük yaşta Kur’an, namaz, cami, ders, sohbet vb ibadetlere aşina yapmaya çalışalım.
  5. Resulullah (sav) tan me’sur olan günlük dua ve zikirlere önem verelim. Örneğin günde 100 İstiğfar, 100 kelime-i tevhid, 100 salavat, 100 sübhanellahi velhamdulillehi ve lê ilêhe illellâhu vellahu ekber gibi… Tercihen sabah-akşam me’surat okuyalım.
  6. Davetlere icabet edelim ve Biz de gücümüz oranında komşu ve akrabalarınızı iftara davet ederek sılayı rahmi ihya edip pekiştirelim. Akraba ve garibanların davetlerini ve davet edilmelerini yıldız otel davetlerine tercih edelim.
  7. Gücümüz oranında hayır ve hasenatta bulunalım. Bunda da akrabaya öncelik verelim.
  8. Davet ve tebliğe önem verelim ve yoğunlaştıralım. Şeytanların zincire vurulmuş olmasından dolayı bu ayda yapılan davet ve tebliğin etkisi çok daha fazla olacaktır. Sair zamanlarda aylarca üzerinde durum netice alamadığımız nice kimselere, ramazan ayındaki kısa ilgilenmeler belki de onların hidayetine vesile olacaktır. Nitekim nice insanların ramazan ayında hidayeti bulduklarına şahit olmaktayız.
  9. Camiye giderken komşu arkadaş ve akrabalarınızdan da birilerini davet edelim. Özellikle teravihlere ehlu-iyalimizi de mümkün mertebe beraberimizde götürelim.
  10. Oruç rehavetine kapılmadan ders ve sohbetlerimizi devam ettirelim. İbadetleri çoğaltalım ama derslere ara vermeden.
  11. Hilal tartışmasına girmeyelim. Zira bu hamur çok su götürür. Tamamen ilmî ve teknik bir konu olan hilal konusunda her yıl gereksiz hatta zararlı tartışmaların yaşanması manidardır. Siyasetle falan alakası olamayan bu konunun çözülmeyip tartışmalara malzeme olacak şekilde bırakılmasında kasıt var gibi… Böylece nice Müslümanlar birbirlerini kırabilmekte… ya da en azından günlerce devam eden tartışmalarla ramazanımızın her dakikası servetler değerinde olan nice saatlerimiz çalınmaktadır. Boş tartışmalarla geçen bu zamanlarda, acaba ne kadar Kur’an okuma, ne kadar dua ve zikir veya ne kadar ibadetten mahrum kalmaktayız.
  12. Teravihin rek’at sayısı, camide cemaatle kılınması, toplu halde Kur’an okuma bid’atmıdır değimlidir vb. boş tartışmalara da girmeyelim. Tüm bu tartışmalarda aynı kabilden hem zamanımızı çalan, hem de nice husumetlere kapı aralayan faydasız tartışmalardır. Kaldı ki bizim gibi ibadet fukaralarına, biraz daha ibadet imkânı veren teravihi azaltmak değil, mümkünse çoğaltmak yaraşır…
  13. Medyanın malaya’nilerine kanmayalım. Kartelin promosyonlarına karşı ise uyanık olalım. Dikkat edersek medya, her ramazan bizi meşgul edecek, tartıştıracak nice incir çekirdekleri icat etmektedir. Hele hele on bir ay boyunca İslami değerlere saldıran medya, genelde üzüm yemek değil, bekçi dövmek havasında hareket etmektedir. Buna karşı uyanık olalım. Bunların yarı çıplak manken misali bayanlarla ramazan programları yapmaları, nasıl yaman çelişki…
  14. İtikâf sünnetini ihmal etmeyelim. Mümkünse son 10 gün, değilse 3 gün değilse en azından kadir gecesini itikâfla geçirelim.
  15. Sair zamanlar da her camiye girişimizde itikâfa niyet edelim. Zira nafile itikâf için zaman sınırı yoktur
  16. Tüm bunlardan aile efradımızla beraber yapabildiklerimizi beraber yapalım. Bir dahaki ramazana kavuşmamız meçhul, o halde bu ramazanı ganimet bilip değerlendirelim.

Ramazanın şenlik ayı değil ibadet ayı olarak değerlendirilmesine dikkat edelim. Özellik bazı belediyelerin ramazan şenliği adıyla tertiplediği, konser vb. ramazanın ruhuna ters olan programlara katılmayalım ve gerekli yerlere gerekli uyarıları da yaparak engellemeye de çalışalım. Hayatımız ramazan, ahiretimizin bayram olması dileğiyle… Selam…Dua…

Twitter

Muhammed Özkılınç

YouTube
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

uweta   © - Muhammed Özkılınç