Şura’sız Şaşkın Ümmet 3

Günden o kadar hızlı değişiyor ki, günlük yazılar dahi kâfi gelmiyor. Biz ise haftada iki yazı yazabiliyoruz. 15 Temmuz destanının rövanşını almak isteyen düşman orada burada bombalar patlatıyor. Değil İslam, insanlıktan nasibi olanın dahi asla yapamayacağı vahşilik ve canilikle katliamlar yapıyorlar.

            Diğer yandan, Suriye’nin kuzeyinden memleketimizi kuşatma ve Türkiye’nin İslam âlemiyle irtibatını kesme operasyonuna karşı bir operasyon başladı. Allah (cc) ordumuzu ve Allah (cc) yolunda cihad eden cümle mücahidanı muzaffer eylesin. Ümmeti Muhammedî dünya ahiret aziz, ümmetin düşmanlarını da dünya ahiret ahiret zelil eylesin.

            Ancak biz daha önce iki kısmını yazdığımız istişare konusunu bu 3. Yazıyla şimdilik tamamlayalım. Daha sonra gündemi değerlendirmeye devam ederiz inşallah. Şunu da ekleyeyim ki, düşmanın tüm hamlelerini boşa çıkarırız. Ancak birlik beraberlik, kardeşlik, karşılıklı sevi saygı ve muhabbetimizi devam ettirmek ve ümmet ruhunu ihya edip, canlı tutmak şartıyla…

İstişare ahlakı

• İstişarenin ibadet olduğu bilinciyle istişareye katılmak ve bu bilinçten gafil olmamak… Boşuna dememişler “Danışan dağı aşmış, danışmayan yolu şaşmış.”
• Her amelde olduğu gibi istişarede de halisane Allah (cc) ın rızasını hedeflemek. Başlarken tashihi niyette bulunmak…
• İstişarenin yapılan ya da yapılacak işin temel esası olduğunu ve o işe renk vereceğini bilerek istişarede bulunmak. Sağlıklı bir Şûra, yapılacak işte başarıya, aksi ise başarısızlığa sebep olacaktır.
• Şûra için bir başkanın seçilmiş olması ve başkanın Şûra ve zamanı iyi yönetme konusunda yeterli kabiliyet ve dirayete sahip olması.
• Başkanın görüşülecek iş veya konuyla ilgili, Şûra öncesinde yeterince açıklama yapması, varsa soruları cevaplaması.
• Şûra üyelerinin söz almadan konuşmamaları ve mümkün mertebe karşılıklı tartışmalardan sakınmaları… Unutmayalım ki istişarelerde en çok zaman öldüren, başkan ve diğer üyeleri zorda bırakan şey, karşılıklı tartışılmalardır.
• Her üyenin yaptıkları istişarede maslahata en uygun ve doğru olanı bulmayı hedeflemeleri, şahsi temayüllerden uzak olmaları…
• İstişarede “ben bilirim” “benim dediğim tek doğru” gibi önyargılardan sakınmak. Her bir üyenin görüşünün en az bizimki kadar değerli ve isabetli olabileceğinin bilincinde olmak.
• Hep beraber zamana riayet etmek, sunum ve açıklamaları mümkün mertebe verilen süre içinde tamamlamaya çalışmak.
• Şûra üyelerinin fikirlerine saygılı olmak, her üyenin kendi fikrini özgürce ifade etmesine imkân vermek…
• Üye görüşünü tamamlamadan itiraz edip fikrini öldürme, boğma veya dikkatini dağıtma girişimlerinden sakınmak.
• Herhangi bir şekilde üyeler üzerinde yönlendirme çabasına girmemek. Tabi açıklama gereken konularda ihtiyaç kadar açıklama yapmak ayrı bir konu.
• Bizim görüşümüze aykırı olsa da istişarenin sonucuna saygı duyup, uymak. Alınan kararların bizi de bağladığını kabul etmek.
• İstişare esnasında karşılıklı ses yükseltmeler olsa da, tüm üyelerin birbirlerini hoş görmeleri, sonunda da yürekten helalleşmeleri. Her bir üyenin en az bizim kadar bu işte Allah (cc) ın rızasını hedeflediğini unutmamak. Eğer, “ben Allah’ın (cc)  rızasını hedefledim, ama karşı taraf, nefisinin arzularına, heveslerine kapıldı.” gibi bir düşünceye girersek, kendimize ve davamıza çok zararı olabilir.
• Hepimizin beşer olduğumuzu, melek olmadığımızı, bir takım hata ve yanlışlarımızın olabileceğini kabullenerek istişarede bulunmak. Aksi halde küçük hataları büyüterek ciddi tahribatlara sebep olabiliriz.

Konu uzayacağı için bu maddelerin detaylarına girmeyeyim. Ayrıca bu maddeleri nice başka maddeler, eklenebilir. Bilindiği üzere Şûra ve istişare konusunda yazılmış müstakil kitaplar mevcuttur. Her bir davetçinin, bu konuda birikimli olması önemlidir. Selam… Dua…

Muhammed Özkılınç